İmam Gazaliden Öğütler? İmam Gazaliden Nasihatler

29.10.2023
İmam Gazaliden Öğütler? İmam Gazaliden Nasihatler

İmam Gazali ‘den Öğütler? İmam Gazali ‘den güzel Sözler?

İmam Gazzâlî’nin eserleri içerisinde hacim olarak küçük fakat içerik olarak oldukça etkili olan ve bir talebesinin sorduğu sorulara cevap olarak kaleme aldığı “Eyyühe’l-Veled”1yani “Ey Oğul” isimli risalesini okuyarak bugünkü gençlere ve bize neler söylediğini maddeler halinde özetlemeye çalıştım. Haydi, Gazzâlî’nin bu önemli nasihatlerine kulak verelim:

  1. Meşguliyetin ne ise sen osun. Allah katında değerinin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan meşgul olduğun şeye bak.
  2. İnsan cennete Allah’ın rahmeti ve keremi ile girer, ibadet ve kullukla buna uygun hale geldikten sonra. Çünkü çalışmayan ücrete hak kazanamaz. Hz. Ali buyurmuştur ki:

“Her kim çabalamadan ulaşacağını zannederse o boş bir umut sahibidir. Her kim de çabalamakla ulaşacağını sanırsa, o da kendini müstağni gören biridir.” Hasan Basrî de bu konuda şöyle buyurur: “Amel etmeden cennet istemek günahlardan bir günahtır. Hakikate ermiş olmanın göstergesi yapılan hayırlı işleri ve onların karşılığının düşünmeyi terk etmektir, aksine ameli terk etmek değil.”

  1. Dünyalık ve makam için uykusuz kalıp da ilim öğrendiysen yazık sana. Eğer bunu peygamberin getirdiği dini yaşatmak, ahlakını güzelleştirmek ve kötülüğü emreden nefsini dizginlemek için yaptıysan ne mutlu sana.
  2. Nasıl yaşarsan yaşa bir gün öleceksin. Kimi seversen sev, bir gün ayrılacaksın. Neyi yaparsan yap, onun karşılığını göreceksin. Önemli olan insanlar nazarında nasıl göründüğün değil, Allah katında nasıl olduğundur. Her yanını Allah’ın nimetleri kuşatmışken onu değil de başkalarını razı etmek için çalışmak akıl kârı mıdır?
  3. Amelsiz ilim, ilimsiz de amel olmaz. Günahlardan uzaklaştırmayan ve ibadete sevk etmeyen ilim, cehennem ateşinden de korumaz.
  4. Geceyi ihya edenin gündüzü de ihya olur. Gece namazı ve istiğfar Allah’ın hoşnutluğunu kazandırır. Bunlar hem şükür hem de zikirdir. Geceyi namazla, seheri istiğfarla ihya eden kalbini diriltmiş olur.
  5. İlmin özü Allah’a itaatin ve ibadetin ne olduğunu bilmektir. O’na itaat ve ibadet hem sözde hem de eylemde onun emir ve yasaklarına uymakla olur. Boş konuşmak, gaflet ve şehvet kalbi öldürür, nefsi azdırır. Nefsinin arzularıyla mücadele etmeyen kalbini diriltemez.
  6. Allah yolundaki kimse şu dört şeyi elde etmelidir. Bunlar; sahih bir inanç, samimi bir tövbe, kul hakkından sakınmak ve gerektiği kadar ilim öğrenmektir.
  7. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Dünyada kalacağın kadar onun için çalış. Ahirette kalacağın kadar da orası için çalış. Kendisine olan ihtiyacın kadar Allah’a ibadet et. Cehennem ateşine dayanabileceğin kadar günah işle.” Bu hadisle amel edersen çok ilme ihtiyacın kalmaz.
  8. Şakîk el-Belhî talebesi Hâtim Esam’a, otuz yılda kendisinden ne öğrendiğini sorduğunda Hâtim sekiz şey öğrendiğini ve bu ilimle kurtuluşa ermeyi umduğunu söyler. Bunlardan birincisi, salih ameller dışındaki bütün dost ve sevgililerin en fazla kabre kadar insanın yanında olduğu hakikatidir. İkincisi, “Kim Rabbinin huzurunda durmaktan korkup da nefsini kötü heveslerden alıkoymuşsa, onun barınacağı yer Cennettir.” (Nâziat: 79/40-41.) ayetini rehber edinip nefsin arzularıyla mücadele etmek ve onu Allah’a boyun eğdirmektir. Üçüncüsü, “Elinizdekiler tükenir; Allah katındaki ise kalıcıdır. Sabredenlere, ödüllerini, yaptıklarının daha güzeliyle vereceğiz.” (Nahl: 16/96.) ayeti gereği dünyada elde edilenleri Allah katında bir hazineye çevirmek için O’nun yolunda harcamaktır. Dördüncüsü, “… Allah katında en değerli olanınız, en ziyade takva sahibi olanınızdır…” (Hucûrât: 49/13.) ayetinde bildirildiği üzere üstünlüğün soyda, sopta, malda, evlatta değil takvada olduğuna inanmaktır. Beşincisi, “… Dünya hayatında onların geçimliklerini Biz bölüştürdük…” (Zuhruf: 43/32.) ayetinde ifade edilen Allah’ın taksimine razı olmak ve kimseye haset etmemektir. Altıncısı, “Şeytan size düşmandır; siz de onu düşman belleyin…” (Fâtır: 35/6.) ayetinin gereği olarak en büyük düşmanın şeytan olduğunu bilmektir. Yedincisi, “Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, onun rızkı Allah’a ait olmasın…” (Hûd: 11/6.) ayetinde buyrulduğu üzere Allah’ın rızka kefil olduğuna inanmaktır. Sekizincisi, “… Allah’a tevekkül edene O yeter. Allah buyruğunu mutlaka gerçekleştirir. Her şey için Allah bir ölçü belirlemiştir.” (Talâk: 65/3.) ayeti doğrultusunda Allah’a tevekkül etmektir. Şakîk talebesini takdir etmiş ve Allah’ın gönderdiği dört kitabın bu sekiz konu etrafında döndüğünü belirtmiş ve bunlarla amel edenin dört kitabın hepsiyle amel etmiş olacağını söylemiştir.
  9. Manevi terbiye için Resulullah’ın varisi olan bir mürşidin eğitiminden geçmeye ihtiyaç vardır. Mürşid, güzel ahlak sahibi, nefsini kötülüklerden arındırmış bir zat olmalıdır.
  10. Tasavvufun iki özelliği vardır: Allah’a karşı dürüst olmak ve insanlara iyilikle muamele etmek. Allah’a karşı dürüst olmak Allah’ın isteklerini kendi isteklerine tercih etmektir. İnsanlara iyi muamele de kendi isteklerini onlara dayatmak değil, İslam’a aykırı olmadıkça onların isteklerini yerine getirmektir.
  11. Kulluk üç şeyle kaimdir: Birincisi, İslam’ın ilkelerini ve yasalarını korumaktır. İkincisi, kaza ve kadere, Allah’ın kısmetine razı olmaktır. Üçüncüsü, nefsini değil, Allah’ı razı etmek için çalışmaktır.
  12. Tevekkül Allah’ın vaat ettiklerinin mutlaka gerçekleşeceğine inanmaktır. Dünyadaki bütün insanlar engel olmaya çalışsalar da Allah’ın hakkındaki takdiri gerçekleşecek, bütün insanlar sana yardım etseler de Allah’ın hakkında takdir etmediği şey gerçekleşmeyecektir.