İngilizce Yaz Tatili Örnek Cümleler 2023 Aşağıda İngilizce tatil anısı cümle örneklerinden bazılarını görebilirsiniz:
İngilizce en çok Kullanılan PHRASAL VERBS
PHRASAL VERBS | |
add up | eklemek, ilave etmek, toplamak |
back away | geri cekmek, vazgecmek |
back down | caymak, pes etmek, sozunden donmek |
back out | caymak, doneklik etmek |
back up | desteklemek, geri geri gitmek |
be carried away | goturulmek, kapilmak, akintiya kapilmak |
blow out | patlama, ufleyip sondurmek |
blow up | havaya ucurmak, patlak vermek, patlamak |
break away | sevgiliden ayrilmak, ayrilmak |
break down | arizalanmak, kontrolu kaybedip birden bire aglamaya baslamak, travma gecirmek |
break in | alistirmak, kirmak, cokertmek, terbiye etmek, egitmek |
break into | zorla girmek |
break off | kirilip ayrilmak, kirilmak, ilisigini kesmek |
break out | patlak vermek, birden bire baslamak |
break through | yarip gecmek, dogmak, gorunmek |
break up | parcalara ayrilmak, iliskiyi bitirmek, bitirmek |
bring about | beraberinde getirmek, neden olmak, sebep olmak |
bring forward | one surmek, ileri surmek, nakletmek |
bring out | yol acmak, neden olmak, uretmek |
bring up | cocuk buyutmek, yetistirmek, sozetmek |
bugger off | gitmek, basip gitmek, yaylanmak |
call at | hastayi yoklamak, ugramak, ziyaret etmek |
call back | yeniden telefonla aramak, arayan kimseyi geri aramak, caymak |
call for | -i istemek, gerekli olmak |
call in | davet etmek, iadesini istemek |
call off | iptal etmek, vazgecmek |
call on | istemek, ugramak, ziyaret etmek |
call upon | davet etmek, talep etmek |
call out | izinsiz yuksek sesle konusmak, bagirarak soylemek, rica etmek |
carry on | isi surdurmek, tasimak, devam etmek |
carry out | yerine getirmek, uygulamak, basarmak |
catch on | anlamak, tutulmak |
catch up | senden onde giden birisini yakalamak, ayni seviyeye gelmek |
check in | giris yapmak, kaydolmak |
check out | cikis yapmak, muayene / kontrol etmek |
cheer up | neselendirmek, moralini duzeltmek |
clear up | aydinlanmak, cozumlemek |
come about | dogmak |
come across | karsilasmak, rastgelmek, denk gelmek |
come along | birlikte gelmek, eslik etmek, gelmek, bulunmak, ilerlemek, gelismek |
come around | ugramak, dirilmek, canlanmak, ayilmak |
come round | tutumunu degistirmek, razi olmak |
come at | saldirmak, ulasmak, ugrasmak |
come away | ayrilip gelmek, sokulmek |
come before | huzura cikmak, once gelmek |
come by | edinmek, kazanmak, elde etmek |
come down with | nedeniyle hastalanmak, yataga dusmek, yakalanmak |
come into | mirasa konmak, elde et |
come off | cikmak, basari kazanmak, dusmek |
come out | ortaya cikmak, cikmak, gorumek, gozukmek, hapisten cikmak |
come to | (hesap) tutmak, iyilesmek, ayilmak |
come up with | ileri surmek, one surmek |
come upon | karsilasmak |
count on | guvenmek, bel baglamak |
cross out | cizmek, karalamak, silmek |
cut down | azaltmak |
do away with | -i ortadan kaldirmak, feshetmek |
draw back | geri almak, geri kalmak |
draw up | ayarlamak, duzenlemek |
drop in | habersiz ziyaret etmek, birakmak |
drop off | indirmek, uyuyakalmak, arabayla birakmak |
drop out | birakmak, uyelikten ayrilmak, cikmak |
fall apart | dagilmak, parcalara ayrilmak |
fall back upon | basvurmak, el atmak, muracaat etmek |
fall back on | -e basvurmak |
fall behind | (with) geride kalmak, yetisememek |
fall for | bitmek, cok begenmek, bayilmak |
fall off | azalmak, dusmek, dokulmek |
fall out | kusmek, bozusmak |
fall through | basarisiz olmak, vazgecilmek |
fall to | baslamak, girismek |
fall upon | -e saldirmak, rastlamak |
fall on | hucum etmek, saldirmak |
figure out | -i anlamak, -i cozmek |
find out | kesfetmek, ortaya cikarmak |
get across | anlatmak, aciklamak, anlasilmak |
get along | anlasmak, yetmek |
get at | demek istemek, kastetmek |
get away with | cezasini gormemek, you can get away with that? |
get behind | geride kalmak, arkasina gecmek |
get by | gecin, idare etmek |
get down | asagi inmek, birisini uzmek |
get down to | baslamak, girismek |
get in | girmek, kabul edilmek |
get off | inmek, yola cikmak |
get on | binmek, konuya girmek, bir araca binmek |
get out | defol, cikmak, cikartmak |
get over | basa cikmak, atlatmak |
get rid of | basindan savmak |
get through | basarmak, bitirmek, icinden gecmek |
get to | baslamak, dalavereyi anlamak |
get up | ayaga kalkmak, ayaga kaldirmak |
give away | bagislamak, hediye olarak vermek |
give in | teslim etmek, teslim olmak |
give off | cikarmak, kacirmak |
give out | dagitmak, bildirmek, ilan etmek |
give up | vazgecmek, birakmak, pes etmek |
go after | yakalamak icin pesinden gitmek, kovalamak, pesinde olmak |
go against | aykiri olmak, karsi gelmek |
go ahead | ilerlemek, devam et |
go by | gecmek, gecip gitmek |
go down with | hastalanmak |
go for | gayret etmek, cabalamak, bulmak |
go off | gitmek, calmaya baslamak, ates almak |
go on | devam etmek, surdurmek |
go on with | -e devam etmek |
go over | -i tekrar gozden gecirmek |
go through | goz atmak, kontrol etmek |
go up | yukselmek |
hand down | kusaktan kusaga devretmek, karar vermek |
hand in | el ele, iletmek, teslim etmek |
hand out | dagitmak, cikmasina yardim etmek |
hand over | teslim etmek, aktarma |
hang up | asmak, ertelemek, telefonu kapatmak |
hear about | -den haberi olmak |
hear from | haber almak |
hear of | ogrenmek |
hold off | defetmek, kacinmak |
hold on | dayanmak, telefonda bekletmek |
hold up | yukari kaldirmak, tutmak, desteklemek, gecikme |
keep away | uzak durmak, uzak tutmak |
keep in touch with | -ile temasi surdurmek, -ile iliskiyi koparmamak |
keep off | uzak durmak, bir seyi yapmaktan kacinmak |
keep on | yapip durmak, -e devam etmek, surdurmek |
keep out | disinda kalmak, disarida birakmak |
keep up | devam ettirmek, ayak uydurmak |
keep up with | -e ayak uydurmak |
lay off | isten cikarilmak |
let down | hayal kirikligina ugramak |
let off | cezadan veya bir vazifeden muaf tutulmak, patlamaya neden olmak |
live on | yasamaya devam etmek, ..yiyerek yasamak |
live off | gecimini bir sey ya da isten saglamak |
look after | cocuga bakmak, bakmak |
look back on | hatirlamak, animsamak |
look down on | -i hor gormek |
look for | aramak, arastirmak |
look forward to | sabirsizlikla beklemek, can atmak |
look in | kisa bir ziyarette bulunmak |
look into | incelemek |
look on | bakip durmak, seyretmek, birlikte kitap okumak |
look out | -e dikkat etmek, disari bakmak |
look for | bulmaya calismak, -i aramak |
look over | gozden gecirmek, incelemek, kontrol |
look round | her turlu olanaga basvurmak, dolasmak |
look around | bakinmak, etrafina bakinmak |
look through | incelemek |
look to | basvurmak, bel baglamak |
look up | gozleri yukari dikmek, sozlukte aramak |
look up to | bir kisiye hayranlik veya saygi duymak |
make for | bir yere yonelmek, ona dogru gitmek, mumkun kilmak, sonuclanmak |
make out | bir seyi anlamak, ayirt etmek, resmi bir belgeye gerekli herseyi yazmak |
make up | meydana getirmek, barismak, makyaj yapmak |
make up for | telafi etmek |
pass away | olmek |
pass down | nesilden nesle gecmek |
pass for | olarak gecmek, diye kabul edilmek |
pass out | bayilmak, kendinden gecmek, bir grup icindeki herkese bir sey dagitmak |
pay off | borcunun tamamini odemek |
pick up | devsirmek, hizlanmak, rastgele bulmak, almak |
point out | belirtmek, aciklamak |
pull down | birisini uzmek, bir binayi yikmak |
pull out | cekip cikartmak, uzaklasmak |
pull through | ciddi bir hastaliktan kurtulmak, iyilesmek |
put across | bir seyi acik ve net sekilde aciklamak |
put aside | bir tarafa koymak, kaldirmak, biriktirmek |
put down | bir seyi yere koymak, oldurmek (hayvan) |
put forward | bir fikir ortaya koymak |
put off | ertelemek |
put on | giyinmek, bir aleti calistirmak, eklemek |
put out | sondurmek, ilan etmek, duyurmak |
put through | arama yapmak, telefona baglanmak, basariyla tamamlamak |
put up with | tahammul etmek |
run across | rastlamak, beklenmedik bir zamanda sorunla karsilasmak |
run after | kovalama, yakalamaya calismak |
run away | kacmak, zor bir durum ile ugrasmaktan kacinmak |
run down | araba ile birine carpmak, gucunu kaybetmek |
run into | rastlamak, guclu bir sekilde vumak |
run out | tukenmek, disari kosmak |
run over | tasmak, kazara araba ile carpmak |
see off | yolcu etmek, kapiya kadar gecirmek |
see out | birseyi sonuna kadar gormek |
see to | halletmek, ugrasmak, ilgilenmek |
send for | birisini mesaj yoluyla gorusmeye cagirmak, posta ile siparis talep etmek |
send out | bir seyin baska insanlara ulasmasini saglamak, uretmek |
set aside | bir tarafa birakmak, bir kenara koymak |
set off | yola cikmak |
set out | -e koyulmak, -e kalkismak, yola cikmak, bir seye niyetlenerek ise koyulmak |
set up | bir seyi kurmak veya baslatmak |
show off | hava atmak |
show up | varmak, gorunmek ortaya cikmak |
stand by | zor durumdaki birisinin yaninda olmak, onu desteklemek |
stand for | temsil etmek, bir kelimenin kisaltmasi olmak, dayanmak, tahammul etmek, aday olmak |
stand out | kolayca gorulebilmek |
take after | benzemek |
take apart | parcalara ayrilmak |
take away | yerinden cikartmak, cikartmak |
take back | geri almak, geri goturmek, eskiyi hatirlamak |
take down | parcalara ayrilmak, yazmak |
take for | bir seyle karistirmak, bir seyi konuyu veya kisiyi bir sekilde algilamak |
take in | aldatmak, kandirmak, anlamak, elbise daraltmak |
take off | kiyafetini cikarmak, ucagin yerden havalanmasi, taklit etmek |
take on | bir isi veya sorumlulugu kabul etmek, ise almak |
take out | bir seyi bir yerden cikartmak, bir yere biriyle gitmek |
take over | bir seyin kontrolunu veya sorumlulugunu ele almak |
take up | bir etkinlige baslamak, belli bir miktar zaman kullanmak veya caba harcamak, |
tell apart | kisi ya da nesneler arasindaki farklari soylemek |
tell off | azarlamak |
throw up | kusmak, terk etmek, reddetmek, uretmek |
tough out | dayanmak, gogus germek, karsi koymak |
try on | elbise denemek |
try out | denemek |
turn away | kabul etmemek, birinin iceri girmesine izin vermek |
turn back | ters yone gitmek, geri donmek |
turn down | reddetmek, bir aletin sesini kismak |
turn into | baska bir seye donusmek |
turn off | bir aletin calismasinin durdurmak |
turn on | bir aletin dugmesine basarak calistirmak |
turn out | olaylarin ve kisilerin beklenmedik bir hal almasi, bir aleti kapatmak |
turn over | kontrolu birisine vermek, polise teslim etmek |
turn to | yardim icin birisine basvurmak |
turn up | bir seyin hizini, sesini, gucunu arttirmak, varmak |
wash away | suyun hareketi ile bir seyi yok etmek |
watch for | beklemek, gozlemek, kollamak |
watch out | dikkat etmek |
wear off | yavas yavas azalmak |
wear out | bir seyi tukenene kadar kullanmak, birisini cok yormak |
wind up | bitirmek, rahatsiz etmek, sarmak |
wipe out | tamamen ortadan kaldirmak |
work out | cozmek (problem), antreman yapmak |