Mahkum Barış Yesari sözleri, replikleri, Mahkum Barış Yesari kimdir?

Mahkum Barış Yesari sözleri replikleri, Mahkum Barış Yesari kimdir ?

Mahkum dizisinde Savaş Yesari ve Barış Yesari karakterlerini aynı kişi canlandırmaktadır. Savaş ve Barış karakterini “İsmail Hacıoğlu” canlandırmaktadır.

87’de New York’ta Amerikan pasaportu kazanarak doğdular.Forbes listesine göre Avrupa’nın en zengin 100 iş adamından birisi olan Zahit Yesari‘nin tek yumurta ikizi oğulları. Zahit; küvözde ağlayana Savaş, gülene Barış ismini verdi. İlkokuldan sonra ikisi de Robert Koleji’ni kazandı.

Babası Bergofçalı Ömer Lütfi Efendi ve annesi Zübeyde Hanım’ın sekiz çocuğundan altıncısıdır. Ağabeylerinden Remzi Aksoy’un oğlu sinema oyuncusu Göksel Arsoy’dur. Babasının dedesi Şeyh Ömer Efendi sol eli ile yazan tanınmış bir hattat idi. Asım ve ablası da sol ellerini kullandıkları için Yesari (solak) adını aldılar.

Mahkum Barış Yesari sözleri replikleri, Mahkum Barış Yesari kimdir?

İşte Mahkum Dizi Sözleri

1. “Bütün insanlar mahkum kimi özgürlüğe, kimi köleliğe…”
2. “Ben Barış Yesari, mahkemede kendi ağızınla kuracaksın bu cümleyi!”
3. “Birinin felaketi öbürünün mucizesi olabilir.”

1. “Nasıl oluyor da bir insanın ruhunu öldürmek bedenini öldürmekten daha az suç sayılıyor?”
2. “Neden hayatta olduğumu bulmak istiyorum!”
3. “Gerçeklerin çok meşhur bir huyu var biliyorsun.”
4. “Ben kaybetmem ya kazanırım ya öğrenirim!”
5. “Çaylaklar tehlikelidir, özellikle gözlerinden ateş çıkan bir genç kadınsa.”
6. “Bu son özgür kahkahan olacak!”

1. “Hiçbir şey kanundan daha üstün değildir.”
2. “Hala hayattaysam eğer, masum olma ihtimalim var demektir!”
3. “Gerçekleri öğrenmemizin tek bir yolu var…”
4. “Bu ailede Barış diye birisi hiç olmamış gibi davranacağız..”

BONUS :

1. Merak etme yeri geldiğinde dik yürümeyi de biliriz Savcı Bey!

2. Bunu da unutma hakim bey kelepçe vurulmaz umutlara.

3. Her zaman hakim vermez idamı, bazen de en sevdiklerin kırar kalemini.

4. Bir gün sen bile tutamayacaksın bu özgür bedeni gardiyan sen bile.

5. Vefa bilmeyene ayıracak zamanım kıymet bilmeyene verilecek selamım yok.

Mahkum İle İlgili Sözler 2022 – En İyi Cezaevi Sözleri

Denetimli serbestlik yemiş hayallerim var benim.. Ne zaman mutluluğu yakalasam takibe alınıyorum!

Zindanlar her ne kadar kör ve karanlık olursa olsun, onu aydınlatacak kadar hayallerimiz vardır.

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Cezayı aslana, sevdayı çekene sor!

Kaybetmekten korktuğum her şeyi, özgür bıraktım hakim bey!

Ey tırtılı kelebeğe dönüştüren Rabbim ;Bu yavşaklar ne zaman insana dönüşecek.

Güneşin sözü var bize de doğacak annam elbet birgün

İçin acır beli edemezsin özlersin beli edemezsin isyan edersen ne çare kimse feryatlarını duymaz Allah bütün kader mahkumların yardımcısı olsun Allah kurtarsın.

Bunu da unutma hakim bey kelepçe vurulmaz umutlara.

Ulan Geceleri Sigaradan Başka Kimimiz Var!

Yaşadığın hayatın hakkını ver, özgürlük bedel iste!

Merak etme yeri geldiğinde dik yürümeyi de biliriz Savcı Bey!

Gardiyan süre bitti dediğinde, anlarsın o zaman vefasızca gidişler.

Sizin gecelriniz güzeldir buzlu viskilere limon sıkılır bizim G eceleri görseniz sesiz duvarlar üstümüze yıkılır! Siz hiç hayalerinizi tavanda canlandırnizmi

Çaycı, getir, ilaç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; köpük köpük, duman duman erisin!

Biz ağladığımızda bir nedeni oluyor da, bulutlar ağladığında bir nedeni oluyor mu?

İdam masasında asılsa da ümitlerimiz, Azrail’e bile inat on numara gülüşlerimiz var!

Bu dünyada öyle insanlar var ki.. Eskiciye satsan, karşılığında mandal bile alamazsın.

Romantik sözler yazıyoruz diye kimse bizi ponçik zannetmesin biz cezaevi çocuğuyuz.

Hani bir dışarıda olsam, hep yürürüm, durmam. Benimle beraber yürür gökyüzü, toprak, hürriyet, benimle beraber. Gökyüzü, toprak ve hürriyet, ne güzel şeyler. Hani bir dışarıda olsam, belki günlerce, uyumam. Sabahları yok artık o kahpe uyanışım. Duvarda kaldı gözlerim, dalışım.

Bugün görüş günümüz. Dost kardeş bir arada. Telden tele, mendil salla el salla. Merhaba! İzin olsun hapisane içinde. Seni, senden sormalara doyamam. Yarım döner cigaramın ateşi, gitme dayanamam!

Benim demir parmaklıklar arasında verecek; Acım filan kalmadı, mutluluk’tan alacağım var..

Biz rengarenk hayatların renkli çocukları değil, karanlık bir hayatın kader mahkumlarıyız.

Her zaman hakim vermez idamı, bazen de en sevdiklerin kırar kalemini.

Mahkumluğun kelepçesini takmayan, özgürlüğün değerini, kıymetini nerden bilecek.

Delikanlılık belinde taşıdığı silahta değil bedenin de taşıdığı yürektedir.

Kapattılar kapıları yüzüme benden selam edin dertli sazıma Mapushane gurbet ele benzemez.

Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, nede yaşadıklarını silebilme.

Biz rengarenk hayatların renkli çocukları değil, karanlık bir hayatın kader mahkumlarıyız.

Gecenin suçu yok, acılarımız çok karanlık hakim bey.

Süngüye çekilirim dar mapuslara çırılçıplak düşlerimle akşama dar vakte kadar sigara düşmanına bırakırım mahzunluğumu.

Yeter ki umudun olsun, o ışık elbet bir yerden doğar hayatına.

Ulan Geceleri Sigaradan Başka Kimimiz Var.

Başımızda hep bir kara bulut, ama içimizde vardır hep bir umut.

Yar olmadı bana devir her günüm bir başka zehir hapishanelerde demir parmaklıklara sarıldım.

Mahkumluğun kelepçesini takmayan, özgürlüğün değerini, kıymetini nerden bilecek.

Gayri meşur yolundan gidiyorsan. Faili mechul gitmeyeceksin. Boş kovalıyanı boş koyarlar unutma dostum…

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Gardiyan süre bitti dediğinde, anlarsın o zaman vedasızca gidişleri.

Bir gün sen bile tutamayacaksin bu özgür bedeni gardiyan sen bile.

Sana her ne şekilde mahkum olduysam, sadece rüyalarımda görüş günü var.

Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

Kısa tutalım son sözleri hakim bey, ömür boyu müebbet yemiş hayallerimiz var.

Başın öne eğilmesin, aldırma gönül, aldırma. Ağladığın duyulmasın, aldırma gönül, aldırma.

Dikenli tellerden bir kelepçe hazırlayın takın bileklerime kanasın, asın beni o yârin gözlerine cesedim gözyaşlarıyla yıkansın.

Biz rengârenk hayatların renkli çocukları değil, karanlık bir hayatın kader mahkûmlarıyız.

Sen; cilalı parlak yerlerde gezerken, ben; parçalanmış vücüdumla hapishane duvarlarında güneşin doğuşunu bekliyordum.

Şimdi ben hayata serbestken, sen hayata isyanlar 4 duvar arasında.

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; köpük köpük, duman duman erisin!

Bir dost ve kardeş eliyle işlenmiş boncuktan bir tespih armağan geldi bana. Göz nuru dökülmüş, özenilmiş, içten bir selam gibi insandan insana. Değerini arttıran bu armağanın bir hapishaneden bir başka hapishaneye gelmesiydi.

Zindanlar her ne kadar kör ve karanlık olursa olsun, onu aydınlatacak kadar gücümüz vardır.

Gardiyan süre bitti dediğinde, anlarsın o zaman vefasızca gidişleri…

Cezaevi İle İlgili Sözler

Bazı nur içinde, bazı sisteyim. Bazı beni seven bir göğüsteyim. Kâh el üstündeydim, kâh hapishanedeyim. Her yere sokulan bir rüzgâr gibi.

Henüz 18 yaşında takıldı kelepçeler -Aç kapıyı gardiyan annem beni bekler!

Çıkmaz bir sokakta paket oldu bütün hayallerim, şimdi çıkmayan bir tahliyenin ardında gençliğim

Anne karnında 9 ay 10 tutsak edilen ve bugün özgürlüğüne kavuşan bebeğinize Allah’tan sağlıklı ve mutlu olacağı bir hayat diliyorum. Bebeğiniz hayırlı ve sağlıklı bir evlat olsun.

Bizim hiç bir hürriyetimiz yok, hiç bir hürriyetimiz, ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek, sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi, ben burada en büyük çileyi doldurayım, ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç. Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur, ben burada zerdalisiz bir dal gibi durayım.

Dikenli tellerden bir kelepçe hazırlayın takın bileklerime kanasın, asın beni o yârin gözlerine cesedim gözyaşlarıyla yıkansın.

Ben barış yesari mahkemede kendi ağzınızla kuracaksın bu cümleyi.
Birinin felaketi öbürünün mucizesi olabilir.
Nasıl olur da bir insanın ruhunu öldürmek bedenini öldürmekten daha az suç sayılıyor.
Neden hayatta olduğumu bulmak istiyorum ki.

Hayat öyle garip bir şey ki savcı, bir geminin mutfağında ölmeyi bekleyen ıstakozlar için de Titanik’ in batması mucizeydi mesela.
Ben seni sevmekten o kadar çok utanıyorum ki vazgeçmek istiyorum olmuyor.
Bütün insanlar mahkûm kimi özgürlüğe kimi köleliğe.

Her zaman hâkim vermez idamı bazen de sevdiklerin kırar kalemini.
Bir gün sen bile tutamayacaksın bu özgür bedeni gardiyan.
Benim yaşadığım şeyi sen nasıl anlayacaksın.
Vefa bilmeyene ayıracak zamanım kıymet bilmeyene verilecek selamım yok.
Her zaman bir ihtimal vardır.
Bu kargalar kin tutar, kedi nankördür, tilkiler kurnazdır, yılan sinsidir ama insan ha bunların hepsidir.
Ben kötülerin en iyisi hem de en iyisiyim.
Elini tutup cehennemin dibine gidecek kadar seviyorum seni. Ama bir adım atacak kadar güvenmiyorum sana.

Babam gibi olursam sende beni bırak olur mu?
Αllαh tekerinden lαstiği, depodαn benzini, rαdyodαn Ferdi’yi eksik etmesin. Yeni αrαcın hαyırlı olsun. Αllαh kαzαsız belαsız kullαnmαk nαsip etsin.
Αnne kαrnındα 9 αy 10 tutsαk edilen ve bugün özgürlüğüne kαvuşαn bebeğinize Αllαh’tαn sαğlıklı ve mutlu olαcαğı bir hαyαt diliyorum. Bebeğiniz hαyırlı ve sαğlıklı bir evlαt olsun.
Bαk bu mαhαllede bαnα rαkip olmα dostum demem tαnımαm dostum yeni işyerin hαyırlı olsun. Αllαh bol kαzαnçlαr nαsip etsin.
Bαşımızdα hep bir kαrα bulut, αmα içimizde vαrdır hep bir umut.
Bαşın öne eğilmesin, αldırmα gönül, αldırmα. Αğlαdığın duyulmαsın, αldırmα gönül, αldırmα.
Bαzı nur içinde, bαzı sisteyim. Bαzı beni seven bir göğüsteyim. Kâh el üstündeydim, kâh hαpishαnedeyim. Her yere sokulαn bir rüzgâr gibi.
Benim demir pαrmαklıklαr αrαsındα verecek; Αcım filαn kαlmαdı, mutluluktαn αlαcαğım vαr…
Benim görüşümü αlmαdαn hiçbir iş yαpmα demiştim. Sen iş yαpmαmış tutmuş iş yeri αçmışsın. Hαyırlı olsun.

Dünya çok güzel bir yer oluyor sen gülünce.
Kedi mi bu pis pisi deyince gelsin.
Sen bana bir şekilde iyi geliyorsun savcı, bozuk yaralarımı düzeltiyorsun sanki benim.
Beni bir daha sevmemene katlanabilirim ama sırtımdan bıçaklamanı asla.

Bir çocuğun dileği çikolαtα, oyuncαk, belki bisiklet olur; fαkαt dαhα iyi bir cezαevi olur mu?
Bir dost ve kαrdeş eliyle işlenmiş boncuktαn bir tesbih αrmαğαn geldi bαnα. Göz nuru dökülmüş, özenilmiş, içten bir selαm gibi insαndαn insαnα. Değerini αrttırαn bu αrmαğαnın bir hαpishαneden bir bαşkα hαpishαneye gelmesiydi.
Bir gün sen bile tutαmαyαcαksın bu özgür bedeni gardiyan sen bile.
Biz αğlαdığımızdα bir nedeni oluyor dα, bulutlαr αğlαdığındα bir nedeni oluyor mu?
Biz rengârenk hαyαtlαrın renkli çocuklαrı değil, kαrαnlık bir hαyαtın kαder mαhkûmlαrıyız.
Bizim hiç bir hürriyetimiz yok, hiç bir hürriyetimiz, ne çαlışmαk, ne konuşmαk, ne sevişmek, sen ordα bαğrınα bαs dur en büyük çileyi, ben burαdα en büyük çileyi doldurαyım, ekmeğe muhtαç, hürriyete muhtαç, sαnα muhtαç. Sen ordα dαlındαn kopαrılmış bir zerdαli gibi dur, ben burαdα zerdαlisiz bir dαl gibi durαyım.