Kel Aliço kimdir? Koca Yusuf Kel Aliço kimdir? Kel Aliço torunu kim? Kel Aliço boy kilo?

03.07.2022
Kel Aliço kimdir? Koca Yusuf Kel Aliço kimdir? Kel Aliço torunu kim? Kel Aliço boy kilo?

Kel Aliço kimdir? Koca Yusuf Kel Aliço kimdir? Kel Aliço torunu kim? Kel Aliço boy kilo?

Kırkpınar tarihinde 27 yıl boyunca üst üste başpehlivanlığı elinde bulunduran ve Sultan Abdülaziz’in başpehlivanı olan Kel Aliço ile 1885 yılında güreşti. Sabah başlayan mücadele akşam sona erdi. Kel Aliço mücadele sırasında güreşi bırakmış ve kendi elleriyle ülkenin başpehlivanlığı unvanını Koca Yusuf‘a devretmiştir.

Kel Aliço, Bulgaristan’ın Plevne ili Červen Brjag beldesi, İskar Nehri kıyısındaki Kojnare köyünde doğmuş meşhur bir yağlı güreşçidir. Saçsız başından dolayı “kel” lakabıyla anılan Aliço, çok sert ve acımasız güreş tekniğinden dolayı “Gaddar Ali” olarak anılırdı. Güreşe küçük yaşta başladı. Yalnız döneminin değil, Türk güreşinin en büyük pehlivanlarından biri olarak tanındı. Abdülaziz’in ilgisini çekerek huzur güreşlerine katıldı. Yıldız Sarayı’nda şamdancı başılığa kadar yükseldi. Kırkpınar’da aralıksız 27 yıl baş pehlivanlığı kazandı. 56 yaşındayken kendisine meydan okuyan çırağı Adalı Halil’i yendiğinde; Adalı, Aliço’dan 25 yaş daha küçüktü. Mezarı İpsala’nın Aliçopehlivan köyündedir.

Kel Aliço kimdir? Koca Yusuf Kel Aliço kimdir? Kel Aliço torunu kim? Kel Aliço boy kilo?

KEL ALİÇO 27 YIL ÜST ÜSTE KIRKPINARDA BAŞ PEHLİVAN OLMUŞTUR.

Kel Aliço Pehlivan, Bulgaristan’ın Lofça kasabasında 1844 yılında doğmuştur. Güreşe Deliorman’da başlamıştır. O zamanlar Bulgaristan’da, düğünlerde gençler arasında güreşler yapılmakta, Aliço bu güreşlere de katılarak karşısına çıkan rakipleri yenmektedir.

Bulgaristan’dan yurdumuza kardeşi Kara İbo ile birlikte gelmiştir. 1864 yılında Kırkpınar’da güreşirken yakın köylüsü ve kendisinden önce Sultan Abdülaziz tarafından saraya alınmış, Kavasoğlu İbrahim Pehlivan aracılığı ile saraya girmiştir.

Padişaha bağlılığı ve iyi hizmeti dolayısıyla sarayda Şamdancıbaşılık’a kadar yükselmiştir. Kavasoğlu’ndan sonra saray başpehlivanı olmuştur. Güreşi bıraktığı 1894 yılına kadar 27 yıl üst üste Kırkpınar Başpehlivanlığını kazanarak bu alanda kırılması güç bir rekorun sahibidir.

Bilhassa elense ve tırpanlarıyla meşhurdur. 190 cm boyunda 120-130 kilo ağırlığında, kolları kalın, göğsü geniş bir pehlivandır. Aliço’yu Osmanlı ülkesinde tanımayan güreş meraklısı yok sayılır. Saçının azlığından dolayı “Kel Aliço” ve güreşteki amansız hücumlarından dolayı “Gaddar Aliço” lakaplarını takılmıştır.

Aliço, Sultan Abdülaziz’in padişahlıktan indirilişine kadar (30 Mayıs 1876) sarayda kaldı. Sultanın ölümünden sonra saraydan ayrıldı. Yaşlılık günlerini Malkara köylerinde bekçilik yaparak geçirdi.

56 yaşında iken kendi yetiştirmesi olan Adalı Halil’in meydan okumasını kabul etmiş ve kendisinden 25 yaş küçük olan çırağını, Gelibolu’da bir düğün güreşinde yarım saat içinde yenerek halen ne kadar kuvvetli olduğunu göstermiştir.

Yaşlılık yılları malesef çok kötü geçmiştir. Yaşamının son yıllarında gözlerine perde inmiş ve dünyayı görememeye başlamıştır. Ona yeğeni Kel İbrahim yardımcı olmuştur. Yakalandığı Tifo hastalığı nedeniyle 1919 yılında Edirne ili, İpsala ilçesi Aliçopehlivan Köyü’nde (Eski adıyla Koyunyeri) vefat etmiştir.

Mezarı bu köydedir. Yaşadığı evin arsası üzerinde kendi adını taşıyan Aliço Pehlivan İlköğretim Okulu inşa edilmiştir. Okul eğitim-öğretime devam etmektedir. Her yıl 16 Mayıs’ta Kel Aliço Pehlivan’ı Anma ve Yağlı Güreş Festivali yapılmaktadır.

Gerek güreş meydanlarında gerekse meydan dışı hayatında mertliğin, doğru sözlülüğün, cesaretin ve yiğitliğin bütün özelliklerini taşımış ve göstermiş olmasından dolayı Rumeli’de adeta efsaneleşmiştir. Ata sporumuz yağlı güreşlere katkısı çok fazla olan bu pehlivanımız hakkında, maalesef yeteri kadar kaynak bulunmamaktadır. Aliço’nun güreşleri ve özellikleriyle ilgili en önemli kaynak kitap, M.SAMİ KARAYEL’in yazdığı “En Meşhur Türk Pehlivanları Kel ALİÇO”dur. Kitap, 1941 yılında Muaalim Ahmet Halit Kitapevi tarafından basılmıştır.

Kel Aliço’nun cesareti, mertliği, dürüstlüğü ile tam bir sporcu olması dilden dile yayılmış, takdir edilmiş, Kırkpınar sarayiçi ve yaşadığı köy meydanına heykelleri yapılmıştır.