Mata Hari kimdir? Mata Hari Ölüm Nedeni? Mata Hari Ne Demek Ekşi Film?

16.06.2022
Mata Hari kimdir? Mata Hari Ölüm Nedeni? Mata Hari Ne Demek Ekşi Film?

Mata Hari kimdir? Mata Hari Ölüm Nedeni? Mata Hari Ne Demek Ekşi Film?

Mata Hari, I. Dünya Savaşı yıllarında, dansçı kimliği altında Alman devleti adına çalıştığı iddia edilen casustur. Hollandalı olan Mata Hari’nin asıl adı Margaretha Geertruida Zelle’dir. Mata Hari’nin ismi Malay dilinde şafağın gözü, Hint dilinde şafağın göz bebeği anlamına gelmektedir.

Mata Hari kimdir? Mata Hari Ölüm Nedeni? Mata Hari Ne Demek Ekşi Film?

1876 yılında doğmuş, Hollandalı ve asıl adı Margaretha Geertruida Zelle olan Mata Hari’nin isminin anlamı Malay dilinde ‘şafağın gözü’, Hint dilinde ise ‘şafağın gözbebeği’dir. Delici bakışlarına yakışacak ismi ve çarpıcı hayatıyla tarihe damgasını vurmuştur.

Zamanın yüksek cemiyetinde söylenenlere göre Mata Hari, Hindistan’ın güneyindeki Malabar sahilinde doğmuştu. Babası Brahman sınıfından bir din adamı, annesi de bir dansçıydı. Kanda-Swany tapınağının mahzenlerinde küçük yaşından itibaren kendisine kutsal danslar ve usüller öğretilmişti. Başrakkase, Mata Hari’de olağanüstü yetenekler sezdiği için onu Tanrı Şiva’nın hizmetine adamayı kararlaştırmıştı.

Bütün Parisliler bu efsaneye az çok inanıyordu. Yakınlarının söylediğine göre o, 7 Ağustos 1876 tarihinde Hollanda’nın Frise eyaletinin merkezi olan Leuwarden’de doğmuştu. Babası tanınmış tüccarlardandı; annesi de zengin, güzel ve kibar bir kadındı. Margaretha’nın babasının küçük bir kasketçi dükkanı vardı. Günün birinde iflâs ettiğinden simsarlık yapmaya başlamıştı.

Margaretha, 18 yaşına gelince öğretmen okuluna gitti. Çok geçmeden okul müdürü, güzel ve yetenkli öğrencisine aşık oldu. Fakat Margaretha’nın, yaşlı müdürün masallarını dinleyecek zamanı yoktu. Bir süre sonra okulu bırakarak La Haye’de oturan amcasının yanına gitti. Burada bir subayla evlenmenin hayalinii kuruyordu. 1895 yılının başlarında, gazetede kalbini çarptıran bir ilan okudu. Hollanda’nın sömürgesi olan Endonezya’da görevli olan ve iznini La Haye’de geçiren bir yüzbaşı evlenmek istiyordu. Aradığı fırsat ayağına gelmişti.

Aslında ilan, şakadan ibaretti. Yüzbaşının dostlarından bir gazeteci de bu evlenme ilanını uydurarak gazetesine koyuvermişti. Yüzbaşının aldığı on beş mektuptan yalnız biri dikkatini çekti. Mata Hari mektubunun içine resmini de koymuştu. İki genç birbirlerini görür görmez aşık olmuşlardı. Aynı yılın 11 Temmuz’unda evlendiler. 30 Ocak 1896’da Norman adını verdikleri bir oğulları oldu. 1 Mayıs 1897’de Rudolf ile Margaretha Cava’ya hareket ettiler. O andan itibaren Mata Hari’nin gerçek şahsiyetinin kavranmasını imkânsız kılan, karışık bir devre başladı. Halbuki olaylar gayet normal seyrediyordu. Marie Jeanne adını verdikleri bir kızları olmuştu. Fakat çok geçmeden küçük Norman zehirlenerek öldü. Ondan sonra da müşterek hayat, cehennemi andırmaya başladı. Mata Hari hem kendini hem mutluluğunu arıyordu.

Aslında ilan, şakadan ibaretti. Yüzbaşının dostlarından bir gazeteci de bu evlenme ilanını uydurarak gazetesine koyuvermişti. Yüzbaşının aldığı on beş mektuptan yalnız biri dikkatini çekti. Mata Hari mektubunun içine resmini de koymuştu. İki genç birbirlerini görür görmez aşık olmuşlardı. Aynı yılın 11 Temmuz’unda evlendiler. 30 Ocak 1896’da Norman adını verdikleri bir oğulları oldu. 1 Mayıs 1897’de Rudolf ile Margaretha Cava’ya hareket ettiler. O andan itibaren Mata Hari’nin gerçek şahsiyetinin kavranmasını imkânsız kılan, karışık bir devre başladı. Halbuki olaylar gayet normal seyrediyordu. Marie Jeanne adını verdikleri bir kızları olmuştu. Fakat çok geçmeden küçük Norman zehirlenerek öldü. Ondan sonra da müşterek hayat, cehennemi andırmaya başladı. Mata Hari hem kendini hem mutluluğunu arıyordu.

Madrid’te de Mata Hari’nin davranışları şüpheyi davet etmekten geri kalmıyordu. Hari, Alman kara ve deniz ateşelerine metreslik ediyordu. Mata Hari, 2 Mayıs 1917’de, Paris’e dönmeye karar verdi. Fakat dostları yine de ona zan altında bulunduğunu hatırlatarak, kararından vazgeçmesini tavsiye ettiler. O, bu uyarılardan hiç birine kulak asmadı. Kendini suçsuz görüyordu. Neden korkacaktı?

Tutuklandığı zaman para aldığına dair üzerinde bulunan belge hakkındaki ilk delildi. Bir diğer delil de, 1915’te Fransa’ya dönmesinden önce Alman Gizli Servisi’nden aldığı 30.000 Marklık senetti. Mahkemenin söz konusu paralarla ilgili suçlamasını, ‘Hediye aldım’ diyerek reddeden Mata Hari, kuvvetli delil bulunamamasına rağmen idama mahkum edildi ve 15 Ekim 1917’de kurşuna dizildi.

İdama giderken gayet soğukkanlı olan Mata Hari, kurşuna dizilirken gözlerini bağlatmayarak bir cesaret ve soğukkanlılık örneği göstermişti.