Matahari kimdir? Mata Hari hayat hikayesi? Mata Hari kimdir, biyografisi, Mata Hari ölüm nedeni?

09.11.2023
Matahari kimdir? Mata Hari hayat hikayesi? Mata Hari kimdir, biyografisi, Mata Hari ölüm nedeni?

Matahari kimdir? Mata Hari hayat hikayesi? Mata Hari kimdir, biyografisi, Mata Hari ölüm nedeni?

Soruları Arama motorlarında ve netbilge adresinde merak ile araştırılmaya devam ediyor. Bizlerde (netbilge.com) sizin için Matahari kimdir? Mata Hari hayat hikayesi? Mata Hari kimdir, biyografisi, Mata Hari ölüm nedeni? sorularının yanıtlarını araştırıp derledik, buyurun Net Bilge bilgiler sizlerle.

Sizler için bizlerde en net bilginin adresi, Net Bilge olarak Matahari kimdir? Mata Hari hayat hikayesi? Mata Hari kimdir, biyografisi, Mata Hari ölüm nedeni? sorularını yanıtlamaya çalıştık. Bizi takip etmeye devam ediniz.

Mahkemenin söz konusu paralarla ilgili suçlamasını, “Hediye aldım” diyerek reddeden Mata Hari, kuvvetli delil bulunamamasına rağmen idama mahkûm edildi ve 15 Ekim 1917’de kurşuna dizildi.

Ona pek çok isim verildi: dansçı, seks işçisi, casus, hain ama kimse bu harika kadının kim olduğunu gerçekten öğrenemedi. Mata’nın hayat öyküsü, araştırmacıların zihinlerini bugün bile meşgul etmeye devam eden yüzlerce efsaneden oluşuyor.Margaretha Geertruida Zelle yani Mata Hari Hollanda’nın Leeuwarden kasabasında doğdu.

Adam Zelle ve Antje van der Meulen’in tek kızıydı. Çiftin toplamda 4 çocukları vardı. Genel olarak ailesi oldukça zengindi. Babasının bir şapka dükkanı vardı ve petrol endüstrisine zamanında başarılı yatırımlar yapmıştı.Margaretha soyluların gittiği bir okula gitti. Ancak birkaç yıl sonra babası iflas etti ve ardından Mata’nın annesini boşadı.

15 yaşındayken de annesi vefat etti ve ailesi tamamen yıkıldı.Babası Margaretha’yı vaftiz babasıyla yaşaması için yakınlardaki bir kasabaya gönderdi ve burada Margaretha anaokulu öğretmeni olmak için eğitim aldı.

Ancak çok geçmeden bu talihsiz kadının hayatında yeniden çok tatsız bir şey gerçekleşti: Okulun müdürü onunla flört etmeye çalışınca vaftiz babası Margaretha’yı kurumdan aldı ve birkaç ay sonra Margaretha amcasının Lahey’deki evine kaçtı.19 yaşındayken 39 yaşındaki subay Rudolph MacLeod ile evlendi. Bu beyefendi gazeteye eş aradığına dair bir ilan vermişti.

Evlenerek özgürleşeceğini düşünen Margaretha da hemen bu adamla iletişime geçti. Birbirleriyle çok az tanıştıktan sonra önemli yaş farkına rağmen evlendiler. Tabii ki birbirlerini gerçekten sevmediler ama evlilikleri ikisi için de olumsuz değildi.Kısa süre sonra eşiyle bir oğlan ve bir kız çocuğunu dünyaya getirdiği Java adasına taşındılar.

Ancak evlilik büyük bir hayal kırıklığıydı. Eşinin bir metresi vardı.Margaretha eşini terk etti ve başka bir Hollandalı subayla ilişkiye başladı.

Bu süreçte Endonezya gelenekleri ve dansları hakkında çok fazla şey öğrenmeye başladı. Kısa bir süre sonra da yerel bir dans grubuna katıldı ve burada bir sahne adı aldı : ‘günün gözü’ olarak tercüme edilebilecek ‘Mata Hari.’Mata Hari’nin Endonezya kökenli olduğuna inanan birçok insan olmasına rağmen araştırmacılar bunun kendi uydurduğu bir yalan olduğunu düşünmekteler.

Eşiyle olan zayıf ilişkilerine karşın eşi, Mata’yı ailesinin yanına dönmesi konusunda ikna edebildi.

1899’da aile trajik bir olay yaşadı. Oğulları vefat etti. Küçük çocuk bir aile hastalığının tedavisinden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle hastalandı ama Jeanne hayatta kaldı. Ailenin hikayesi bir hizmetçi tarafından zehirlendikleri yönündeydi fakat diğer kaynaklar bunun bir aile düşmanı olabileceğini iddia etti.Bu olaydan 4 yıl sonra Hollanda’da boşanma kararı aldılar. Eşi kızını Mata’ya vermek istemedi. Mata ise bunu kabul etmek durumunda kaldı…

Akabinde kızı da 21 yaşındayken vefat etti. Mata beş parasız Paris’e gitti. ‘Lady MacLeod’ adını kullanarak sahne aldığı bir sirkte iş buldu ama sonrasında egzotik bir dansçı olarak şöhret aramaya karar verdi.Daha gizemli ve ilginç görünmek için Mata Hari kendisi hakkında birçok yalan uydurdu. Örneğin herkese dans etmeyi öğrendiği bir doğu manastırında büyüdüğünü anlattı.

Sadece Paris’te değil, diğer Avrupa başkentlerinde de çok hızlı bir şekilde ünlü oldu.

İsmi dekolteli bir elbiseyle poz verdiği posta pullarında görünmeye başladı. Mata’nın babası kızının hayatıyla ilgili bir kitap bile yazdı ve bu ona çok para kazandırdı. Tabii bu durum Mata’yı da daha da ünlü biri haline getirdi.İnanılmaz derecede başarılı olmasına rağmen bir noktada dans kariyerini durdurdu ve bir seks işçisi olmak zorunda kaldı.

Yaşından dolayı fazla kilo almaya başlamıştı çünkü hayatının oldukça geç dönemlerinde dansçı olmuştu. Yüksek rütbeli askerler, politikacılar ve farklı ülkelerden diğer nüfuzlu insanlarla ilişkileri vardı. Onunla birliktelik yaşamak isteyen isimlerin arasında Giacomo Puccini ve Henri de Rothschild vardı.Kendisinin Paris ve Lahey’de evleri vardı. Mata’ya pahalı hediyeler alınıyor olsa da maddi sorunları vardı.

Tüm parası kart oyunlarına harcanıyordu. Aslında bu durum Mata’nın gerçek tutkusuydu. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birçok şey değişti. Daha öncesinde Mata Hari’nin sanatsal bir insan olduğuna inanılıyordu ama savaş başladığında birçok insan onu tehlikeli baştan çıkarıcı biri olarak görmeye başladılar.Mata bir Hollanda vatandaşıydı. Avrupa’yı epey gezmiş, bu da Fransız ve Alman gizli servisinin dikkatini çekmişti.

1916’da Rusya Kaptan Maslov ile tanıştı ve ona aşık oldu. Ne yazık ki kısa süre sonra Maslov savaşta bir gözünü kaybetti. Bazı kaynaklara göre bu, Mata’nın hayatının aşkı dediği kişiyi görmek için Fransa adına Almanya’ya karşı casusluk yapmayı kabul ettiği zamana tekabül ediyor. Fransız istihbaratı ona gerekli bilgileri aldığında Masov’u görebileceğini söyledi. Mata’ya da H-21 adı verildi.Mata, Almanya prensi Wilhelm’i baştan çıkarmayı ve ondan gerekli bilgileri almayı planlamıştı.

1916’nın sonunda Madrid’e gitti ve burada Prens ile tanışmak istedi. Ancak bu, Fransızların Mata Hari’ın çifte ajan olduğu bilgisini verildiği bir andı. İddiaya göre Alman istihbaratı ünlü dansçının uzun süredir Almanya için çalıştığına dair bir mesaj ele geçirmişti.Mata Hari’nin çifte ajan olup olmadığı veya Alman istihbaratının onun bir Fransız casusu olduğunu anlayıp ona tuzak kurmaya karar verip vermediği hala bilinmiyor.

Her halükarda, 1917’de Mata bir otelde tutuklandı. Almanya için casusluk yapmakla suçlandı ve bu da birçok askerin ölümüne yol açtı. Mata Hari, müfettişlere her zaman Fransa’ya sadık olduğuna yemin etti. Hatta “Bir fahişe olduğumu kabul ediyorum. Casus, asla! Ben her zaman aşk ve zevk için yaşadım.’ dedi.Ertesi gün, Margaretha Zelle yani Mata Hari suçlu bulundu.

Hayatının son günlerini geçirdiği hücrede avukatı, yetkililere yalan söyleyerek hamile olduğunu söylemesini önerdi fakat Mata bunu yapmadı. İnfazdan sonra Mata Hari’nin cesedi Paris’teki bir anatomi müzesine verildi. Ancak 2000 yılında kalıntılarının kaybolmuş olduğunu ortaya çıktı. İddiaya göre 1954’te müzenin taşınması sırasında kalıntılar ortadan kayboldu.İlginç bir şekilde Mata Hari davasıyla ilgili tüm belgelerin (1.275 sayfa) infazından 100 yıl sonra bile 2017 yılına kadar Fransız yetkililer tarafından gizliliği kaldırılmadı.