Vera kimdir? Vera kimin Aşkı? Vera Tulyakova kimdir? Nazım, Piraye Vera olayı ne?
Vera kimdir? Vera kimin Aşkı? Vera Tulyakova kimdir? Nazım, Piraye Vera olayı ne?
Vera Tulyakova 1932 yılında Moskova’da doğdu. Sinema Enstitüsü Senaryo Bölümü’nü bitirdi. Daha sonra sinema stüdyosunda canlandırma film bölümünde redaktör olarak çalıştı. Nazım Hikmet’le evlendikten sonra Ajans Novosti’de muhabir olarak görev aldı
Nâzım Hikmet’in Vera ile olan aşkı, yıpratıcı, tutkulu ve çetrefildir.
Nazım‘ın Piraye ile evlendiği günlerde Fransa’dan dönen Münevver ile aralarında kısa bir yakınlaşma yaşansa da Münevver ressam Nurullah Berk’le evleniyor ve bir kızı oluyor. Ancak Nazım, Münevver’i tekrar görmesiyle birlikte kendisinden 16 yaş küçük, kumral, yeşil gözlü bu kadına aşık oluyor…
Celile’si, Nüzhet’i, Piraye’si, Münevver’i, Galina’sı ve son eşi Vera’sıyla Nazım Hikmet’in yaşamına yön veren, onun sanatını besleyen, şiirlerine konu olan kadınları anlattık bu listemizde.
1951 yılında Moskova’ya ayak basan Nazım Hikmet ile Vera Tulyakova 1955 yılında tanışmışlar ve 1959 yılında da evlenmişlerdi. Vera, Nazım‘ı tanıdığında 23 yaşındaydı, Nazım ise 53. Aralarındaki yaş farkına rağmen büyük bir aşktı yaşadıkları. Vera’nın bu büyük aşkı yaşamının sonuna kadar sürdü. Şimdi ise aynı mezarda sonsuza kadar yaşayacak. NAZIM Hikmet‘in son eşi Vera Tulyakova, 19 Mart 2001’de sabah 9.30’da kansere yenik düşerek hayata veda etti.
Nazım’ın uğruna şiirler yazdığı kendi deyimiyle kızıl saçlı bacısı Piraye’ye olan aşkını edebiyat dünyasını yakından takip edenler biliyordur. Nazım’ın hayatına giren pek çok kadından en özel isim Piraye. Gönlünün en güzel köşesini ayırdığı Piraye için Nazım birçok mektup ve şiir yazmıştır.
Piraye iki çocuğuyla birlikte ülke dışında konserler vermeye giden kocası Vedat Örfi’yi bekleyen 24 yaşında genç bir kadındır. Nazım ise çocukluk arkadaşı olan ilk eşi Nüzhet Hanım ile ailesinin baskısı nedeniyle ayrılmıştır. Moskova’dan İstanbul’a ailesinin yanına yeni dönmüştür. Nazım kardeşi Samiye Hanım’ın yakın arkadaşı olan kızıl saçlı, beyaz tenli Piraye’yi görür görmez aşık olur. Ancak Piraye Nazım’dan uzak durmak için 1 yıl boyunca köşe kapmaca oynar.
Piraye ve Nazım sonunda 1932 yılında evlenmeye karar verdi. İlk olarak beraber bir köşke yerleşirler. Para sıkıntısı çekerler ancak mutlu ve huzurludurlar. Bu süreç içinde Piraye henüz eşi Vedat Örfi’den boşanmamıştır bu boşanma 13 Eylül’de gerçekleşir.
Nazım’ın yazdığı şiirler Piraye’nin aklını karıştırır. Bunca olumsuzluğa rağmen Piraye kendisine yazılan şiirlerin etkisine girmeye başlar.
“ …
Kızım, annem, karım, kardeşim
sen
Başında güneşler esen
Altın gözlü çocuk,
Altın gözlü çocuğum benim;
deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti de yaz,
ben, bir demet mor menekşe olsun
getiremedim
sana!
Ne haltedek,
dostların karnı açtı
kıydık menekşe parasına! “