istiklal mahkemeleri hangi olaydan sonra kuruldu? Istiklal mahkemeleri son kez hangi olay için kurulmuştur?
istiklal mahkemeleri hangi olaydan sonra kuruldu? Istiklal mahkemeleri son kez hangi olay için kurulmuştur?
Mustafa Kemal Paşa’ya 14 Haziran 1926 tarihinde yapılması planlanan İzmir Suikastı’nın ardından önce İzmir’de, birkaç gün sonra ise Ankara’da kurulmuştur.
Sakarya Savaşı bu şekilde kazanıldı. İstiklâl Mahkemelerinin büyük yararları oldu. 1922 yılında artık Meclis otoritesi bütünüyle sağlandı. Ordu kuruldu ve asayiş, huzur geldiği için İstiklal Mahkemelerine gerek kalmadığından, Temmuz 1922’de hepsinin görevlerine son verildi.
Ankara İstiklâl Mahkemesi isyan bölgesi İstiklâl Mahkemesi‘yle birlikte 7 Mart 1927’de kapatıldı. Görev yaptığı iki yıl içinde 2436 kişiyi yargılayan mahkeme toplam 240 kişiyi idama mahkûm etti.
İstiklal Mahkemeleri Nerelerde Kuruldu?-I. TBMM’ye karşı çıkan isyanlarda, -Firariler kanunun uygulanmasında,-Tekalifi Milliye Emirleri’nin uygulanmasında, -Mustafa Kemal’e İzmir Suikasti girişiminde, -Şeyh Sait Olayı’ndaolmak üzere İstiklal Mahkemeleri 5 kere kurulmuştur.UYARI: Menemen Olayı’nda Divan-ı Harp kurulmuştur.
İstiklâl mahkemesi, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında ayaklanma çıkaran ve yağmaya girişenleri, bozguncuları, orduya ait silah ve mühimmatı çalanları, casusları, asker kaçaklarını ve bağımsızlık hareketini engelleme amacıyla propaganda yapanları yargılamak için, çıkarılan özel bir kanunla ilk olarak 18 Eylül 1920 tarihinde kurulan mahkemelerdir. İlk dönem İstiklâl Mahkemeleri, Ankara’daki hariç olmak üzere 17 Şubat 1921 tarihinde kapatıldı. İkinci dönem İstiklâl Mahkemeleri, çalışmalarına 30 Temmuz 1921’de başladı ve 1923’ün Ekim ayına dek faaliyetlerini sürdürdü. Üçüncü ve son dönem İstiklâl Mahkemeleri ise 1923 ile 1927 yılları arasında etkin oldu.
Kurtuluş Savaşı yıllarında görev yapan birinci dönem İstiklâl Mahkemeleri dışında daha sonraları da dönemlerine göre farklı vazifeler yürüten İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur. Sonradan kurulan bu mahkemeler birer devrim mahkemesi niteliğindedir. Uğur Mumcu’ya göre bu kurumlar mahkeme değil, savaş ve ihtilal gibi özel durumlarda isyancı, bozguncu ve karşı devrimcilerin yargılandığı anti-demokratik “infaz kurulları”dır.
Kaynak: wikipedia.org